ANA SAYFA ZİYARETÇİ DEFTERİ DOKTORUNUZA SORUN DR.EBUBEKİR EMRE MEN İLETİŞİM
 
 » ÜYE GİRİŞ BÖLÜMÜ
Kullanıcı Adı :
 
Şifre:
 

Güvenlik Kodu:

 
 
Yeni Kayıt -  Şifremi Unuttum
 » DİĞER SİTEMİZ

 » MENÜ
KALP HASTALIKLARI İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ
KALP HASTALIKLARI TANI YÖNTEMLERİ
KALP DAMAR HASTALIK LARI-KALP KRİZİ
KALP YETERSİZLİĞİ
ARİTMİ (RİTİM PROBLEMİ)
KALP KAPAK PROBLEMLERİ
HİPERTANSİYON
DOĞUMSAL KALP HASTALIKLARI
KALP HASTALIKLARI TEDAVİ YÖNTEMLERİ
DR EBUBEKİR-EDEBİYAT-ŞİİR
KLAVUZLAR
RİSK HESAPLAMA TABLOSU
HESAPLAYICILAR
 » Sağlığınız Bizim İçin Önemli


ORUÇ TUTMAK VE KALP-Kardiyoloji Uzman Doktoru - Kalp Doktoru-Uzman Doktor Ebubekir Emre Men
 » ORUÇ TUTMAK VE KALP
Oruç ile ilgili bilgi vermeden önce normal insan fizyolojisinden bahsedelim. Oruç tutarken kısıtlanan iki ana unsur su ve yiyeceklerdir. Öncelikle sudan bahsedelim.

Normalde yaklaşık 70 kilogramlık ortalama bir insanda yaklaşık vücut ağırlığının %57-60'ı sudur. 70 kg lık bir insanda yaklaşık olarak 40 lt su vardır. Bu suyun 25 lt si hücre içinde(intrasellüler) 15 lt side hücre dışındadır (extrasellüler). Bu 15 lt ninde 5 lt si kandır. Cocuklarda bu oran %65-70 lere kadar çıkmakta yaşla birliktede azalmaktadır. Yani insanlar yaşla birlikte kurumaktadır. Evet ilginç olmakla birlikte insanlarda yaşla birlikte ağaçlar gibi kurumaktadır. Şişmanlar ve bayanlardada su oranı biraz daha düşüktür.


Normal bir insan istirahat halinde iken 1 dakikada bu kan kalptan pompalanır. Tüm kan her dakika kalpte bir tur atar. Egzersiz ve aşırı steresle bu 1dakika içinde 5-6 kez pompalanır. Yani kalbin iş yükü 5-6 kat artmış olur.


İnsanın sahip olduğu bu sıvı miktarı sabittir ve sabil olması içinde alınan ve vücuttan kaybedilen su oranlarının dengede olması gerekmektedir.


Gine ortalama 70 kg lık bir insanda günlük sıvı kayıpları şöğledir.



Normal

Sıcak hava

Aşırı sıcak ve ağır egzersiz

Deri

350 ml

350 ml

350 ml

Solunum

350 ml

250 ml

650 ml

Dışkı

100 ml

100 ml

100 ml

Terleme

100 ml

1400 ml

2500-5000 ml

idrar

1400-1500 ml

1200 ml

500 ml

Toplam

1300-1700 ml

2300

4100-6600 ml



Tablodanda anlaşılacağı üzere normalde 1300-1700 cc sıvı kaybı hergün yerine koyulmalıdır. Oruç tutulduğunda bu sıvının iftar sonrası sahura kadar yerine koyulması icap eder. Bu kayıplara egzersiz, spor, iş, sıcak havalar dolayısıyla artan sıvı kaybıda eklendiğinde saydığımız bu faktörlerin yoğunluğuna göre en az 3500 cc sıvı tüketimi gerekmektedir.


Harcanan her 2000 kalori için 10 bardak su içilmeli kuralının geçerli olduğu ve harcanan her 1000 kalori için yaklaşık 1 litre suya (4-5 su bardağı) ihtiyaç olduğu bildirilmektedir. Vücuttaki su kaybının %1-5 arasında olması susuzluk, yorgunluk, iştahsızlık, kalp atımında artma ve deride kızarma, %6-10 arasındaki su kaybının baş ağrısı, soluk alma güçlüğü ve kan yoğunluğunda artma, %11-20 arasında su kaybının ise; krampların, yutkunma zorluklarının, dilin şişmesi, görme bozukluğu, duyma zorluğu ve ateşin meydana gelmesine yol açacağı göz önüne alındığında, su insan organizması için çok büyük bir önem arz etmektedir.

Sıvı kaybı olduğunda kalp hızında artma (taşikardi), tansiyon düşüklüğü (hipotansiyon), fenalık hissi, bayılma (senkop), kalbin iş yükü arttığı için kalp krizi riski, ritim problemleri, kalp yetersizliğinde artma, nefes darlığı, ani ölüm riski ve şok riskide doğabilir. Tabi bunların gelişmesi sıvı kaybının derecesi ve yerine konulup konulmamasına göre değişir.

Tüm bunlar iftar ile sahur arasında yeterince sıvı tüketilerek engellenebilir ve sağlıklı bir oruç tutulmuş olur. Böylece dini vecibemizi yerine getirirken gine dinen bize emanet olan ve korumamız gereken vücudumuzuda su eksikliği dolayısıyla yukarda saydığımız risklerden kurtarmış oluruz. UNUTMAYALIM SU HAYATTIR. SUDAN YARATILMIŞ OLMAMIZ DA ANLAMLIDIR.

Dğer önemli konu yemek; unutmamak gerekirki normalde 3 öğün yemek yendiğini düşünürsek oruç tutarken öğün sayısı 2 ye inmektedir. Dolayısıyla iftar ile sahur arası vücudumuza gerekli olan gıda maddeleri vitamin ve mineralleri almamız sağlıklı bir oruç tutmamız için yeterlidir. Vücudumuzun istirahat halinde iken bazı gıda maddelerine ve bunlardan elde edilen enerjiye ihtiyacı vardır.

Normal istirahat halinde 70 kg ağırlığındaki bir kimsenin günlük kalori ihtiyacı 1650 kaloridir.yemek yemek içinde yaklaşık 200 kalori daha tüketilir. Böylece gün boyu yatan ve normal yemek yiyen bir insanın ihtiyacı yaklaşık 1850 kaloridir. Eğer kişi iskemlede gün boyu oturursa yaklaşık ihtiyacı 2000 kalori kadardır. Hafif egzersiz ile saatte yaklaşık 170 kalori, ağır egzersiz ile yaklaşık 450 kalori, yüzme ile 500 kalori, çok ağır egzersiz ile 600 kalori, merdiven çıkma ile 1100 kalori ilave harcanır.

Besinlerdeki enerji:

temel olarak üç farklı besin maddesindeki enerji içeriği şöyledir.

Karbonhidrat 4 kalori

Yağ 9 kalori

Protein 4 kalori

vücudun protein ihtiyacı: yaklaşık 20-30 gr vücut proteini yıkılarak vücuttaki öteki kimyasal maddelerin yapımı için kullanılır. Bu nedenle, bütün hücreler bunların yerini alacak yeni proteinleri yapmaya devam etmeli ve bu amaçla protein almalıdır. Ortalama yapıda bir şahıs günde 30-55 gramın üstünde alacağı protein ile protein depolarını normal olarak devam ettirir.

Karbonhidrat ve yağların protein koruyucu rolleri; diyette fazla mikrtarda karbonhidrat ve yağlar alındığı zaman, vücudun hemen tüm enerjisi bu iki maddeden karşılanır ve protein yıkımına gerek kalmaz. Bu nedenle karbonhidrat ve yağlara protein esirgeyici maddeler denir.

Oruç ve açlık durumunda dokular enerji için karbonhidratların kullanımını yağ ve proteinlere göre öncelikli tercih eder. Fakat vücuttaki karbonhidrat deposu yanlızca yarım gün kadar ihtiyacı karşılar. Bu nedenle sonrasında yağ ve proteinler kullanılır.proteinler vücudun yapı taşı olduğu için ilk 1 günlük açlıkta yağla birlikte hızla enerji için kullanılsada açlık uzadıkça öncelikle yağlar hızlıca yıkılır ve proteinler korunur. Açlık çok uzar ve vücuttaki yağlar tüketilir ve proteinlerde yarı yarıya tüketilirse ölüm meydana gelir. Görüldüğü üzere yaklaşık 16-18 saat oruç süresi sadece karbonhidrat depolarının kullanılması ve bir miktarda yağ ve protein depolarının kullanılması ile oruç sonlanmakta ve su ve yiyeceklerle dengeli beslenilir ise sağlık açısından risk oluşturmamaktadır.

70 kg ağırlığında bir insanın vücut bileşimi şöyledir.



su

41,400 gr

Yağ

12,600 gr

protein

12,600 gr

Karbonhidrat

300 gr

Na

63 gr

Ca

1,600



Olayın fizyolojisini bu şekilde anlattıktan sonra oruçla ilgili olarak dini ve tıbbi açıdan olaya bakalım.

Dini açıdan (Daha ayrıntılı bilgiyi ilgili kişilerden alabilirsiniz.)

Kimler oruç tutabili?

Hasta veya seferi olmayan veya oruç tutmaya gücü yeten, inanan ve isteyen herkes oruç tutabilir.

Kimler oruç tutamaz?


Oruç tutmak dinen bir zorunluluk olmakla birlikte bu zorunluluğunda bazı şartları vardır. Yani istesede herkes oruç tutamaz. Güzel dinimiz bize bu konuda 3 hal var ise oruç tutmayabilirsiniz demiştir.(Daha ayrıntılı bilgiyi ilgili kişilerden alabilirsiniz.)


1.hasta olmak

2.seferi olmak

3.oruç tutmaya takati yetmemek/gücü yetmemek, hamile veya emzikli kadın, ileri yaş.



Oruç tutmak ile;

Allah'a şükretme ve sevap

Nefis terbiyesi

Sabır

Açlığı ve aç insanlar ile empati kurma ve onları anlama

Verilen nimetlerin kadir ve kıymetini idrak

Sevgi ve merhamet ile düşkünlere yaklaşma gibi manevi yanları vardır.


Oruç doğru şekilde değerlendirilirse manevi faydalarının yanında bedeni faydalarda sağlar.

Kalp açısından oruç:

Burada en önemli konu eğer bir hasta iseniz öncelikle bütün sonuçlarınızı bilen doktorunuzla görüşüp oruç tutup tutamayacağınıza beraberce karar verme gereğidir. Bu olmazsa olmaz şarttır.

Koroner kalp hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olur. Ancak oruç tutmak isteyen kalp hastalarının mutlaka doktoruna danışması gerekiyor. Orucun sağlıklı kişiler için yararlı olduğu, eski tarihlerden beri bilinen bir gerçektir. Oruç tutanlarda kalp damar sisteminde pıhtılaşma olaylarının azaldığı gösterilmiştir. Gene oruç tutanlarda iyi huylu diye bilinen yararlı kolesterol (HDL) artmakta, kötü huylu kolesterol ( LDL) ile trigliserid düzeyleri de dengede kalmaktadır. Koroner kalp hastalığı için bir risk faktörü olan homosistein’in oruç tutanlarda düşük düzeylere gerilediği gösterilmiştir. Bu bulgularla sağlıklı kişilerde orucun koroner kalp hastalığından koruduğu, koroner kalp hastalarında hastalığın ilerlemesini önlediği veya azalttığı söylenebilir.



Oruç tutmamamız gereken başlıca kalp hastalıklarını şöyle özetleyebiliriz

*Tedavi edilmemiş Koroner kalp hastalığı olan kişiler (Özellikle bol yağlı, kalorili ve hızlı yenilen iftar yemeklerinden sonra bu hastaların kalp krizi geçirme riskleri yüksektir.)

*Koroner damarların tıkanmasına bağlı enfarktüs

*İyi tedavi edilmemiş yüsek tansiyonun kalp kasını yorması sonucu kalp büyümesi

*Tedavisi zamanında yapılmamış kalp kapağı hastalıkları

*Kalp kasının hastalığı gibi nedenlerin yol açtığı kalp yetersizliği. KMP gibi hastalıklar.

Kalp yetersizliği olan kişiler, vücutlarında artan tuz ve suyu azaltmak için idrar söktürücü ilaçlar kullanır. İlaçların etkisiyle oruç zamanı aşırı tuz ve su kayıpları olur. Bu durum, bayılmalara hatta şoklara neden olabilir. İftarda, vücuda yüklenen aşırı su ve tuz, zaten sınırda pompalama gücü olan kalbi aşırı çalışmaya zorlar. Bunun yanında hızlı ve bol yemek sonrası, sindirim mide bağırsak sisteminin kan dolaşım hızı artar ve dolayısıyla zaten kalp yersizliği var ise iş yükü artan kalp bunu tolere edemez ve yetersizlik artabilir.

*Ölüm riski taşıyan ciddi ritim problemi olan hastalar

*İleri yaş dolayısıyla oruç tutmaya takatı yetmeyen insanlar

*Bazı doğumsal kalp hastalıkları. HKMP ve sol ventrikül çıkış yolunda gradiyente sebep olan ve sıvı kaybı ile hayati risk doğab,ilecek kalp hastalıkları.



Kalp sağlığı açısından oruç tutarken kaçınılması gereken durumlar

*İftarda aşırı ve çok hızlı yemek

*İlaçların düzenli alınmaması

*Özellikle sıcak havalarda tutulan oruç sırasında ilaç dozlarının ayarlanmaması

*Orucu açtıktan sonra yeterince su tüketilmemesi

*Aşırı yağlı ve tatlı yemek

*Aşırı kızartma tüketmek

*Gündüz içilemeyen sigaraların iftar sonrası ardı ardına içilmek

Ramazan ayında hastanelerin acil servislerine, iftar ile sahur arasında tokluk süresinde başvuru olmaktadır. Eğer, iftarda kısa sürede aşırı yemek alışkanlığı olmazsa, ramazanda kalp krizleri büyük ölçüde azalacaktır.

SONUÇ : Oruç tutarken temel iki nokta sıvı tüketimi ve yemekler açısından vücudun oruçlu olduğu süre içindeki kayıpları yerine koymaktır. Bunu yaparkende temel prensin ani ve hızlı değil iftar ile sahur arasındaki tüm zamana yayarak yeterince su içmek ve dengeli beslenmektir.

Selam ve saygılarımla...  DR.EBUBEKİR EMRE MEN.
 


[ 7/31/2010 11:55:18 AM ]  ( Okunma : 1620 )   ( Bu haberi yazdır)